Antibakteriyel Kolloidal gümüş suyunun antibiyotiklere dirençli durumları kontrol etme becerisi şaşırtıcıdır.1980’lerde UCLA Tıp Fakültesi’nde çalışan Larry C. Ford, MD, az miktarda gümüşe maruz kaldığında birkaç dakika içinde tahrip olan 650’den fazla farklı hastalık yaratan patojeni belgeledi. Kolloidal gümüş suyu, reçeteli antibiyotiklerin tersine, kendisi tarafından yok edilen organizmalarda direnç veya bağışıklık yaratmaz. Yara Bakımı / Cilt Sağlığı Doktor Robert O. Becker, kolloidal gümüşün cildi ve diğer yumuşak dokuların iyileşmesini hızlandırdığını açıklamış.

2012 yılında Pharmacognosy Communications tarafından yapılan bir araştırma makalesinde, bazı kolloidal gümüş preparatlarının, yanık, periodontit ve diğer koşulları tedavi etmek için topikal kullanım açısından düşünülmesi önerildi. Örneğin, güçlü bir anti-fungal olduğu için saçkıranı kolloidal gümüşle fayda sağlayabilirsiniz. Cildin en üst katmanında yaşayan bir mantarın sebep olduğu rahatsızlıkta ciltte yuvarlak, pul pul katmanlar görünür. Bulaşıcıdır ve cilt temasıyla, giysiler ile bulaşması muhtemeldir. Kolloidal gümüş suyu, sedef hastalığı ve egzama gibi birçok deri rahatsızlıklarına da fayda sağlar. Yıpranmalarda yatıştırıcıdır ve hatta yanıklarda doku hasarını onarır.

Antiviral Kolloidal gümüş faydaları HIV / AIDS, pnömoni, herpes, zona ve siğiller için bir anti-viral olarak deneyimlenebilir. Optimum Beslenme Enstitüsü’nden Dr. Martin Hum, virüsleri hızlı bir şekilde durdurmanın doğal yollarından biri olarak kolloidal gümüşü önermektedir. Kolloidal gümüş suyu virüsü bozar ve AIDS hastalarında HIV virüsünün aktivitesini bile azaltabilir. Kolloidal gümüşün hepatit C virüsüne karşı etkinliği hakkında çok sayıda açıklama da vardır.

Konjunktivit / Kulak Enfeksiyonları Konjunktivit göz bezi ve göz kapağı astarını kaplayan iltihaplı bir mukoza hastalığıdır ve buna da bir bakteriyel veya viral enfeksiyon neden olur. Kolloidal gümüş suyu bu tahriş edici ve aşırı bulaşıcı virüs ve bakterilere karşı hızlı önlem almak için kullanılabilir. Enfekte olmuş göze uygulandığında, enfekte olmuş hücreleri elektromanyetik olarak çekerek ve elimine edilmesi için onları kan dolaşımına göndererek durumu toplarlar. Modern reçeteli antibiyotik ilaçlarımız belirli bakteri sınıflarına karşı tasarlanmıştır. Ancak kulak enfeksiyonlarına birden çok bakteri sınıfı neden olabilir veya hatta mantar da olmuş olabilir. Bu durumda, reçeteli antibiyotik kullanışsız kalırken kolloidal gümüş, enfeksiyonunuza neden olabilecek ne olursa olsun etkili olur.

Anti-inflamatuar Kolloidal gümüş aynı zamanda harika bir anti-inflamatuar ilaçtır. Ulusal Sağlık Enstitüsünde (NIH) araştırmacılar kolloidal gümüş ile tedavi edildikten sonra iltihaplanmanın etkilerini incelemiş. Gümüş ile tedavi edilen domuzların iltihaplı cildinin 72 saate yakın zamada normal deriye dönmeye başladığını, gümüş ile tedavi edilmemiş diğer grupların ise iltihaplı kaldığını tespit ettiler. Sinüzit Geçen yıl Uluslararası Allerji ve Rinoloji Forumu’nda yayınlanan bir araştırmaya göre, sinüs enfeksiyonlarını kontrol etmek için yaygın olarak kullanılan kolloidal gümüş, burun spreyi olarak da faydalı olabilir. Ayrıca yapılan son araştırmalarda, patojenlerin oluşturduğu gizli enfeksiyonların, yaygın alerjiler ve astım ile ilişkili solunum yolu inflamasyonuna neden olabileceğini gösterdiğini belirtmek önemlidir. Kolloidal gümüş ‘’Pseudomonas aeruginosa’’ enfeksiyonlarını yok eder, bu da havadaki allerjilerin sıklıkla kolloidal gümüşden büyük ölçüde rahatlama sağladığı anlamına gelebilir. Soğuk Algınlığı Bazıları kolloidal gümüşün, domuz gribi gibi soğuk algınlığının yanı sıra her türlü gribi önlemesine yardımcı olduğunu iddia ediyor. Bunu klinik olarak test etmek için çok az çalışma yapılmış ancak 2011’de NIH, 12 yaşın altındaki soğuk ve burun tıkanıklığı yaşayan 100 çocuğu iki gruba ayırdı. Birinci gruba kolloidal gümüş ve beta glukan çözeltisi, ikinci gruba tuz çözeltisi tedavisi uygulandı. İki grup da tedaviden faydalanmasına rağmen, kolloidal gümüş grubundaki insanların % 90’ı tamamen iyileşmiş! Zatürre Bronşit veya zatürre ile mücadelede modern ilaçlarımızın etkileri maalesef sınırlı kalıyor. Tipik olarak antibiyotikler ilk savunma hattı olarak uygulanır ancak pnömoni viral olduğunda, antibiyotikler en azından yardımcı olmaz. Kolloidal gümüşün güzel yanı, patojen de olursa olsun bu duruma yardımcı olabileceğidir.

Dahili olarak alındığında, gümüş suyu doğrudan bronşit veya pnömoniye neden olan akciğerlerde bulunan mikroplarla temas eder. Temelde solunum desteğini kullandıkça da aynı şey olur ve birkaç gün içinde hastalıklı alan temizlenir. Gümüş suyu, amfizem ve bronşit gibi akciğer hastalıkları için de kullanılır; rosacea, beşik başlık (atopik dermatit), egzema, impetigo ve sedef hastalığı dahil deri koşulları; (prostatit), kolon (kolit), burun (burun iltihabı), mide (gastrit), bademcikler (bademcik iltihabı), apandisit (apandisit) ve sinüsler (sinüzit) gibi iltihaplanma (bazen enfeksiyon nedeniyle) . Diğer kullanımlar arasında kanser, şeker hastalığı, artrit, lupus, kronik yorgunluk sendromu, lösemi, saman nezlesi ve diğer alerjiler,diş eti hastalığının tedavisi sayılabilir. Kolloidal gümüş grip, H1N1 (domuz) gribi ve soğuk algınlığı da önlemek için kullanılır. Bazı kadınlar gebelik sırasında bebeğin büyümesine ve sağlığının yanı sıra annenin doğumuna ve iyileşmesine yardımcı olmak için kolloidal gümüş alırlar. Koloidal gümüş sivilce, yanıklar, göz enfeksiyonları, mantar enfeksiyonları, boğaz enfeksiyonları, cilt enfeksiyonları ve Staphylococcus enfeksiyonları için deriye doğrudan uygulanır. Gümüşün gizemi , eski zamanlarda doktorlar gümüşün sağlığa faydaları hakkında bilgi sahibiydiler ve hastalarına eğer sağlıklı olmak istiyorlarsa gümüş tabaklarda ve gümüş çatal bıçak kaşık kullanarak yemek yemelerini tavsiye ediyorlardı. Bu yüzden insanlar bebeklerine emmeleri için gümüş kaşık vermeye başladılar ve “Ağzında gümüş kaşıkla doğmak deyimi” buradan gelmiştir. Dr. Henry Crookes, 1900’lerin başında gümüşü pek çok hastalığın tedavisinde kullanmıştır.

Bilimsel çalışmaları sonucu bilinen hiçbir mikrobun kolloid gümüşe 6 dakikadan fazla dayanamayacağını söylemiştir. Dr J.Mark Hovel, British Medical Journal’de kolloid gümüşün virüslerin kontrolünde özellikle etkili olduğunu rapor etmiştir. İkinci Dünya savaşı sırasında penisilin keşfedildi ve sentetik olarak üretildi. Böylece tıpta patenti alınmış sentetik ilaçlarla büyük ilaç firmalarını çok zengin eden yeni bir çağ başladı. Bu şirketler patentini almadıkları hiçbir şeyi satmayacaklardır ve tabiatta bulunan maddeler patentlenemezler (Yakın zamanlarda penisilinin virüslere karşı etkisiz ve pek çok insan için alerjik olduğu anlaşıldığı halde günümüzde maalesef kimyasal, sentetik antibiyotikler çok popüler!) Amerika’daki doğan çocuklara, doğumdan hemen sonra gümüş içerikli göz damlaları, gözde oluşacak enfeksiyonları engellemek için kullanılmaktadır.

Gümüş, yüzde 95’den daha fazla oranda kızılötesi yansıtırlığa sahiptir. Gümüşle temas eden radyoaktif enerjinin yüzde 95’i kaynağa geri dönecektir. Yani gümüş radyasyona karşı da etkilidir. Ayrıca Kolloidal Gümüşün HIV virüsünü bir kaç dakika içinde yok ettiği ile ilgili araştırma Dr Xiaojian Yao tarafından “Nanoteknoloji 2012 International Journal”da yayımlanmıştır.

Sağlıkla ve mutlu kalın